5.20. MÜŞRİK KADIN VE ÇOCUKLARIN ÖLDÜRÜLMESİ

Buharî Hadis No: 1262- Sa’b ibn-i Cessâme’den (ra), şöyle dediği rivâyet olunmuştur:
Ebvâ yahut Veddân (harbin)’de Nebi (sav) bana uğradı ve o sıra:
-(Yâ Resûlullah!) Müşrik (muhârib)lerden âile sahibi bulunanlara gece baskını yapılıyor da (ayırd edilemeyerek) bunların kadınları, küçük çocukları da müsâb oluyor, diye soruldu. Resûlullah (sav):
-Onlar da müşrikler (câmiasın)dandır, diye cevap verdi (ve cevaba devam ederek):
-(Harb hâlinde) kimsenin kimseyi korumak kudreti yoktur, korumak yalnız Allah’a ve Resûlüne aittir, buyurduğunu Resûlullah’tan (sav) işittim, demiştir.
Bu hadisin “Yebîtûne” lafzını tefsir maksadıyla Buharî Â’raf Sûresi’nin 4. âyetine işaret etmiştir ki, meâli şöyledir: “Biz, nice memleket helâk ettik ki, o köy (halkı) gece yatarlarken yahut gündüz ortası istirahat ederlerken azabımız o köy halkına gelmiş (basıvermiş)tir.” Yani harb zamanı gece baskınlarının yapılabilmesi şer’i ve tabiidir.
Dâr-ı harbdeki muhâriblerin kadınlarının ve erlik çağına erişmemiş çocuklarının katli hakkındaki hükme gelince: Resûlullah’ın (sav) Sa’b ibn-i Cessâme’ye: “Onlar da müşrikler (câmiasın)dandır.” diye cevabı, muhârib müşriklerin kadınlarının, çocuklarının bilihtiyar katillerini ibaha değildir. Belki muhâribleri âilelerinden tefrik ederek öldürmek mümkün olmayan zaruretlere münhasırdır. Maksad-ı Resûl de budur. Zira:
Buharî Hadis No: 1263- Abdullah ibn-i Ömer’den (ra) rivâyet olunduğuna göre, “Nebi (sav) bazı gazâlarında (Mekke’nin fethinde) bir kadın öldürülmüş olarak bulundu da Resûlullah (sav) kadınların, çocukların öldürülmesini çirkin görüp tasvib etmedi.”
Bu hadise göre kadınların, çocukların öldürülmesinin Resûlullah (sav) tarafından menedildiği sarih olarak bildirilmiştir.
Ebû Dâvud’un müteaddid rivâyet tariklerinde ihtiyarların, ecîrlerin de öldürülmesi menedilmiştir. Ahmed ibn-i Hanbel’in İbn-i Abbas’tan (ra) gelen bir rivâyetinde “Papazları da (Ashab-ı Savâmi’) öldürmeyiniz!” buyrulmuştur.
Bu hadis-i şerifin irşâd-ı telifinde Şârih Hattâbî der ki: Resûlullah’ın (sav) “Müşriklerin kadınları, çocukları kendilerinden sayılır.” kavliyle muradı, dini hükümde kadının, çocuğun âile reisine mülhak olmasıdır. Çünkü müşrik çocuğunun babasına tâbiiyetle şirkine hükmolunur. Yoksa bu sözü ile Resûlullah (sav), bu biçarelerin hayatını kasdederek kanlarını mübah kılmamıştır. Bunun mübah olması, ancak ayırmak mümkün olmayan ahvale münhasırdır. Bir gemide muhâribler âileleriyle beraber bulunduğu hâlde geminin batırılması, yine böyle kaleye tahassun eden muhâriblerin kale yıkılarak âileleriyle beraber öldürülmesi şer’an mübahtır.