5.19. ASKERE ÇAĞRILMADA ANA, BABA RIZASI HUSUSU

Buharî Hadis No: 1258- Abdullah ibn-i Amr ibn-i Âs’tan (ra) şöyle dediği rivâyet olunmuştur: Bir kere Nebi’ye (sav) bir kişi geldi de ondan cihad(a gitmesi) hususunda izin istedi. Resûlullah (sav) da:
-Anan, baban sağ mıdır, diye sordu. O:
-Evet, diye tasdik etti. Resûlullah (sav):
-Şu hâlde sen (ibtidâ) onların rızasına çalış, buyurdu.
İslâm dini; ana, baba rızasına müstesna bir mevki vermiştir. Bu cihetle Peygamberimiz (sav) bu vâkıada İbn-i Câhime’nin cihada iştirak edebilmesini ana, baba rızasına ta’lik etmiştir. Şu da muhakkaktır ki, rızaya ta’lik buyrulan bu cihad, devlet tarafından dâvet olunan nefir-i âmm veya husûsi sûrette farz olan cihad değildir. Belki ihtiyara tâbi, gönüllülerden tertip olunan bir seriye cihadıdır. Nasıl ki İbn-i Hibbân’ın yine Abdullah ibn-i Amr’dan tahric ettiği bir rivâyete göre, bir kere Resûlullah (sav) Efendimize birisi gelmiş de “İbâdetlerin en faziletlisi hangi ibâdettir?” diye sormuş; Resûlullah (sav): “Namazdır!” buyurmuş. Sorucu: “Sonra nedir?” demiş. Resûlullah (sav): “Cihad!” buyurmuş. Sonra bu sorucu: “Ya benim anam, babam var!” demiş; Peygamberimiz (sav) de “Onların rızasını almak hayırlıdır.” buyurmuş. En sonu bu sâil:
-Yâ Resûlullah! Seni hak peygamber gönderen Allah’a yemin ederim ki, ben ana, baba şefkatine meyletmeyerek muhakkak sûrette ve elbette cihad edeceğim, demiş. Peygamberimiz (sav) de:
-Orasını sen daha iyi bilirsin, buyurmuş.
Şârih Aynî: İbn-i Hibbân’ın bu rivâyetinde ana, babaya hürmet üzerine takdim olunan bu cihad, farz-ı ayn olan cihad olacaktır, diyor.
Hakikaten ana, baba rızasıyla cihad arasındaki fazilet tertibi; vakalara, hâdiselere, cihadın mecburî veya ihtiyarî olmasına göre değişmiştir. Birinci hadise göre ihtiyarî, ikinci hadise göre, mecburî ve farz-ı ayın olan cihaddır. Bu cihetle selef âlimlerinden pek çoğu -ki, Evzâî, Sevrî, Mâlik, Şafii, Ahmed o cümledendir- devletçe bir zaruriyet görülmedikçe ana, babadan istîzân edilir. Devletçe zaruret görülünce ihtiyar zâil, cihada iştirak vâcib olur, demişlerdir. Ebû Dâvud’un bir rivâyeti de bu hususta bizim için medâr-ı tefrik olunur. Ebû Saîd-i Hudrî demiştir ki: Yemen’den birisi hicret edip Medine’ye Resûlullah’ın (sav) huzuruna gelmiş ve cihad için izin istemişti. Resûlullah (sav): “Yemen’de kimsen var mıdır?” diye sordu. O da “Anam, babam var.” dedi. Resûlullah (sav): “Onlar sana izin verdiler mi?” diye sordu. Onun da “Hayır, vermediler.” demesi üzerine Peygamberimiz (sav): “Haydi Yemen’e git, izin iste! İzin verirlerse gel, cihad et! Vermezlerse, ananı, babanı memnun etmeye çalış!” buyurdu.