Buharî Hadis No: 1257- İbn-i Ömer (ra) Nebi’den (sav): “Nâs, yalnız başına yolculuktaki benim bildiğim mahzuru bilseydi, hiçbir süvari yalnız başına gece yolculuğu etmezdi.” dediğini rivâyet etmiştir.
Bu hadisin Buharî metnindeki unvanı: “Yalnız başına, refiksiz gece yolculuğu mekruh mudur, değil midir?” sûretindedir. Bu hadise göre verilecek cevap menfidir. Bu cevap, hadisten açık olarak anlaşıldığı hâlde müellifin terdîd ile suâl etmesi, bu bâbdaki diğer bir rivâyetinin de müspet bir hükme delâlet etmesindendir. Zebidî’nin ihtisâr maksadıyla Tecrid’e almadığı bu hadisin meâli şöyledir: Câbir ibn-i Abdillah (ra) der ki: Hendek gazâsı günü Nebi (sav) halka: “Benû Kurayza vaziyetine dâir bana kim haber getirir?” diye ilan eyledi. Bu dâvete üç defa Zübeyr (ra) icâbet etti. Resûlullah (sav): “Her peygamberin muavinleri vardır, benim muavinim de Zübeyr’dir.” buyurmuş. Bu hadisin bir rivâyet tariki 1204 nolu hadiste geçmiştir. Zübeyr ibn-i Avvâm (ra), Benû Kurayza’ya casus olarak gitmişti. Ve tabii bu vazifeyi yalnız başına gece gidip görmüştü. Bu vak’a, gece yalnız sefer etmekte kerâhet olmadığını ifade ettiğine göre, müellifin mekruh mudur, değil midir, unvanını açmaya zaruriyet olmuştur.
Bu hadis ile İbn-i Ömer (ra) hadisi arasında nefyen ve isbâten ihtilâf görülebilirse de telif olunur: Câbir (ra) hadisi münferiden seferin zaruriyetine ve maslahatına müstenid olmak üzere cevazını ifade eder ki, bu cevaz, gidilmesi muktezî müstesna sefer hâline münhasırdır. Bunun haricindeki hâllerde ise kerâhet vardır.
NOT: Bu Câbir hadisine göre casus ihdasına cevaz verilmiştir.