Buharî Hadis No: 1194- Enes (ibn-i Mâlik)’ten (ra) rivâyet olunduğuna göre, müşârünileyh şöyle demiştir: Resûlullah (sav) zamanında Ebû Talha düşmanla cenk etmek için oruç tutmazdı. Nebi’nin (sav) irtihâli üzerine ben Ebû Talha’yı hiç oruçsuz görmedim. Yalnız Ramazan bayramı günü yahut (eyyâm-ı teşrik de dâhil olduğu hâlde) kurban günü oruç tutmazdı.
Ebû Talha’nın adı Zeyd ibn-i Sehl’dir, Ensâr’dandır. Harb ve cidâle son derecede hâris olan Ebû Talha, düşmana karşı kuvvetli bulunmak için oruç tutmazdı. Ve bu hususta Resûlullah’ın (sav) “Oruç yiyerek düşmanlarınıza karşı kuvvetleniniz!” emrine itimad ederdi. Bu hadis, cihadın nafile ibâdetten efdal olduğuna delâlet eder.
Buharî Hadis No: 1201- Ebû Saîd(-i Hudrî)’den (ra) rivâyete göre, müşârünileyh: Resûlullah (sav): “Bir mücâhid (vazife sırasında) bir gün Allah rızası için oruç tutarsa, Allah onun vücudunu yetmiş yıl cehennem ateşinden uzaklaştırır (esirger).” buyurduğunu haber vermiştir.
Buharî Hadis No: 1220- Enes ibn-i Mâlik’ten (ra) gelen bir rivâyete göre, oruçsuzlar her işi gördükleri için Resûlullah (sav):
-Bu gün oruçsuzlar tam ücret alıp gittiler, buyurdu.
Enes ibn-i Mâlik (ra) hadisinde mücâhidin oruç yemesi; oruç, mücâhidi cihad etmekten zaif düşürdüğü zaman evlâdır. Oruç, mücâhidin bedeni kudret ve kabiliyetine zarar vermezse, oruç tutması efdaldir; hem cihad, hem oruç faziletini cem etmiş olur. Buharî şârihleri, her iki hadis arasındaki teâruzu, şüpheyi böyle kaldırıyorlar.