4.5.4. Sadaka-i Fıtrın Ne Zaman Verileceği
Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin sadaka-i fıtrın bayram namazına çıkmazdan evvel verilmesini emir buyurmaları, bu vecibe-i mâliyenin müstehab olan zaman-ı edâsını beyandır, yani bu emir, bir emr-i istihbabdır. Ehl-i ilmin ictihâdı bu emrin müstehab olduğu noktasında toplanır. Sadaka-i fıtrın yevm-i fıtrın sabahına takdim ve tâcil edilerek verilmesi câiz oluyor. Evvelce verilmesi ihtiyat edilmiş olur.
Sadaka-i fıtrın Ramazan girince de verilebileceği gibi Ramazana takdim bile câiz olduğu sarahaten bildirilmiştir.
Sadaka-i fıtrın vücûbu mutlak olarak tebliğ buyrulmuş olup gınâ ile meşrut değildir. İmâm Şafii: “Bayramın birinci günü ve gecesi kendisinin ve âilesinin yiyeceklerinden fazla sadaka-i fıtır verecek miktarda bir şeye mâlik olan kimseye vâcib olur.” diyor ki, Aliyyü’l-Kârî’nin dediği vechile bu da bir nev’i takdir-i nisabdır. Ve tese’ûlü haram kılan gınânın nihayet derecesidir. Taybî’nin bilâ-kayd ü şart sadaka-i fıtrın vâcib olduğuna, gınâ şart değildir, iddiasına münâfidir.
Eimme-i Hanefiyye’miz sadaka-i fıtrın cevazında, gınânın tese’ûlü haram kılan en âdi derecesine değil, belki borcundan ve kendisiyle âilesinin havâic-i asliyesinden fazla nisab miktarı gayri nâmî bir mala mâlik olmakla fetva irâd etmişlerdir.
Havâic-i Asliye: Yukarıda zekât bahsinde de bildirdiğimiz vechile ev, ev eşyası, hizmetçi, binit hayvanı, kışlık ve yazlık elbise gibi medeni; kitap, silah, âlât-i sınâiyye gibi mesleki ihtiyaçlardır. Bu levâzım-ı medeniyye ve meslekiyyeden başka ikiyüz dirhem külçe gümüşe veyahut bu kıymette nemâ ve kazanç temin etmeyen bir mala mâlik olan kimse ganî addolunur. Eimme-i Hanefiyye’ye göre, bu kabil ağniyâya sadaka-i fıtır vâcib olur. Zekâtta kudret-i müyessire şart olduğu hâlde, sadaka-i fıtırın edâsında o derece güçlük olmadığı için kudret-i mümekkine kâfi addedilmiştir.