3.2.4. İhramlı Kimsenin Hangi Hayvanları Öldürüp Öldürmeyeceği

Buharî Hadis No: 866- Âişe’den (rha) rivâyet edildiğine göre, Resûlullah (sav) “Yeryüzünde gezen hayvanlardan beş (nev’i) vardır ki, bunların hepsi de fâsıktır. (Sâir hayvanlara zarar verirler.) Bunlar: Harem dâhilinde katlolunurlar ki; karga, çaylak, akrep, fare, kelb-i akurdur.”

Yukarıda beyan edilen hayvanları gerek Harem’de gerek Harem dışında ihramlı kimsenin öldürmesi helâldir. Kelb-i akur, kelb-i maruf demektir. Bu mânayı Kadı Iyâz İmâm Ebû Hanife’den, Evzâî ve İbn-i Hay’dan rivâyet etmiştir. Bunlar, kurdu da kelbe ilhak etmişlerdir. İmâm Şafii, Sevrî, Ahmed ibn-i Hanbel ve cumhur-ı ulemâya göre, kelb-i akur ile murad, her müfteris ve yırtıcı hayvandır. Bu beş nev’i hayvanın katli muhrim için câizdir. Muhrim için câiz olunca, ihramsız olanlar için katli evleviyetle câiz olur. (Umdetü’l-Kârî)

İhramlı bir kimsenin yılan öldürmesinin helâl olduğunda ehl-i ilimden ihtilâf vâki olmamıştır. Harem’de yılanın öldürülmesi vâcib olunca, haric-i Harem’deki ihramsızın öldürmesi lüzumu vücûb-ı evlâ olarak sabit olur. Buharî 868 nolu hadis gereğince İbn-i Battal; gerek Hil’de gerek Harem’de yılan öldürmenin cevazında bütün ulemânın ittifakı vardır, demiştir.

Buharî Hadis No: 868- Nebi’nin (sav) zevci Âişe’den (rha): “Resûlullah’ın (sav) keler cinsinden (Sâmi ebres: alaca keler denilen) muzır ve ağılı hayvancıklar vardır.” buyurduğu, fakat bunları öldürmeyi bize emrettiğini işitmedim, dediği rivâyet edilmiştir.

Nebi (sav) “Allah bu Mekke’yi gökler, yerler halk olunduğu günden beri vâcibü’l-ihtiram bir şehir kılmıştır.” Bu kavl-i şerif ile bu belde-i Haram’ın tahrîmi, bir emr-i kadîm olduğu müstemirren devam edip gelen şeriat-i sâlife bulunduğu ve kadîm olan bu hükm-i ilâhinin zaman ile takyid edilmeyeceği bildirilmiştir. Hadisin alt tarafında, “Bu belde-i Haram, Allah-u Teâlâ’nın hürmeti sebebiyle kıyamet gününe kadar vâcibü’l-ihtiram olmuştur. Bizden evvel burada kıtâl edilmesi kimseye helâl kılınmamıştır. Benim için de yalnız bir günün gündüzünden bir saat helâl kılınmıştır.”

Müslim Şerhi’nde Nevevî’nin Mâverdî’den nakline göre: Harem dâhilinde harb edilmemesi, Harem’in hasâisindendir. Fakat Harem dâhilindeki bâğiler, ehl-i adalete karşı isyan ederlerse, ne vechile hareket edilecektir? Bazı fukahâ yine kıtâl haramdır. Yalnız bu âsiler, itaat edip ehl-i adlin hükmüne inkîyâd edinceye kadar muhâsara ve tazyik edilir, demişlerdir. Fakat cumhur-ı fukahâ: “Bu bâğilerin katlinden başka bir tarik ile ıslâh-ı hâl etmeleri umulmazsa, Harem dâhilinde bunlarla mukatele zaruridir. Hakk’a ircâ için bâğilerle mukatele, ziyâı câiz olmayan hukukullah cümlesindendir. Bu mukaddes hakkın Harem dâhilinde muhafazası, zıyâa uğramamasından daha evlâdır.” demişlerdir. Nevevî bundan sonra “Bu ictihâd-ı âhir, birinciden daha doğrudur. El-Um’de İmâm Şafii de bu sûretle tansîs ve tasrih etmiştir.” diyor.