3.1.2. Kâbe-i Muazzama Hakkında Genel Bilgi


Farîza-i haccın sebeb-i sıhhati olan ve her nev’i namazda kıblegâhımız bulunan Kâbe-i Muazzama Mekke-i Mükerreme şehrindedir. Ve şehrin tesisinden çok zaman evvel bina olunmuştur. Hatta ahâdis-i sahihada vârid olduğu üzere yeryüzünde ilk inşâ edilen mabed, bu Beytü’l Haram’dır. Beyt-i Makdis bundan sonra bina edilmiştir. Kâbe-i Muazzama’nın ilk defa Hazreti İbrahim ve İsmail aleyhime’s-selâm tarafından inşâ edildiği, nass-ı Kur’ân ile sabit olup bundan evvelki bânilerine dâir rivâyetler, rivâyet-i zaifeden ibarettir; şâyân-ı itibar değildir. İlk defa melekler tarafından, sonra Âdem Aleyhi’s-selâm cânibinden bina edildiğine dâir rivâyetler de dâhil-i hisâb edilerek Beyt-i Şerif’in on defa inşâ edildiği nakledilmektedir. Fakat bu ikisinin nâkl-i zaif görülerek Hâfız ibn-i Kesir: “Kâbe’nin ilk bânisi nass-ı Kur’ânî ile sabit olduğu vechile İbrahim aleyhis’s-selâm’dır. Bundan evvel bina kılındığına dâir haber-i masum yoktur.” diyor. Binâenaleyh İbn-i Kesir’in dediği vechile Beyt-i Muazzama’nın âmir-i inşâsı Allahü Zü’l-Celâl, mübelliği ve mühendisi Cibril, ilk bânisi İbrahim Halil, muâvini de İsmail olduğu en sahih rivâyet olarak kabul edilmek icâb eder (Kastalânî). Maamafih Beyt’in mahall-i mübareki esasen metâf-i Melâike ve enbiyâ idi. Âdem peygamberin binası kuru örülmüş taş yığınından ibaret olabilirdi. Kadınını ve çocuğunu insanlardan âri bir çöle bırakmadığını ifade etmek daha makul olur. Hz. İbrahim, Hz. İsmail’i getirdiğinde Cürhümîlerin Mekke’ye yakın bir vadide bulundukları rivâyet edilir.