2.4.1. İtikâfın Hükmü

Bazı Hanefi kitaplarında itikâfın müstehab olduğu kaydedilmiştir. Muhit’te sünnet-i müekkede olduğu, Mebsut’ta kurbet-i meşrua bulunduğu zikredilmiştir. Münyetü’l-Müftî’de de sünnettir, denilmiştir. İtikâfın nafile olarak en azı, Ebû Hanife’ye göre bir gündür. İmâm Mâlik’in de mezhebi böyledir. İmâm Ebû Yusuf’a göre, bir günün ekser-i evkâtıdır. İmâm Muhammed indinde bir saattir. İmâm Şafii’nin ve bir rivâyete göre İmâm Ahmed ibn-i Hanbel’in mezhebi de böyledir. Ebû Bekr-i Râzî’nin İmâm Mâlik’ten rivâyetine göre, müddet-i itikâf on gündür.

Oruç, itikâf-ı vâcibin şerâiti cümlesindendir, demişlerdir. Bir rivâyette, Ahmed ibn-i Hanbel’e göre itikâfta -nafile olsun, vâcib olsun- oruç şart değildir. İmâm-Şafii’nin kavl-i cedidi de böyledir. Ebû’l-Berekât’ın naklettiği kavl-i kadîmidir. İtikâfta oruçlu bulunmak, oruç şartı; eimme-i erbaa ile etbâ’larının mezhebidir, demişlerdir.