Buharî Hadis No: 228- Âişe’den (rha): Şöyle demiştir: “Allah-u Teâlâ (ve Tekaddes Hazretleri) namazı farz ettiği zaman seferde de hazarda da (akşam namazından başka namazları) ikişer rekât olarak farz etmişti. (Hicret-i Nebevîyye’den) sonra sefer namazları oldukları gibi bırakıldı da hazar namazlarına (ikişer rekât) ziyade edildi.”
NOT: Akşam namazı النَّهَارِ وٍتْرُ “Vitrü’n-nehâr”dır. İlk farz olduğu zaman üç rekât olarak farz olmuştu. Dört rekâtlı namazlardaki ikişer rekât ziyade, hicretten bir sene sonra farz edilmiştir. Salât-ı fecrin iki rekât olarak ibka buyrulması, kıyamındaki kıraatin uzun olmasındandır, diyenler vardır. Vaktin darlığı da bahis konusudur. Akşam namazı da kezâlik öyledir.
Âişe’nin (rha) bu sözü, seferde kasr-ı salâtı azîmet addettiğine delâlet eder. Onun ictihâdına göre misafirin dört rekât kılması câiz olmayacak. Ekser-i fukahâ ise “Sefere çıktığınızda namazın bir miktarını kasretmenizde size günâh yoktur.” (Nisâ Sûresi Âyet: 101) âyet-i kerimesiyle ihticâc ederek seferde ruhsat olduğuna ve seferdeki farz dört rekât ise de iki rekât kılınmasına ruhsat verilmiş olduğuna kâildirler. Bunlara göre misafir dört kılar ise dördü de farz vâki olmuş olur. Hanefiyye’ye göre ise misafir hakkında farz olunan yalnız iki rekâttır. Misafir dört kılacak olursa iki rekâtı nafile olmuş olur, derler.