1.9.4. Terâvih Namazı

Terâvih namazı, Asr-ı Saadet’ten beri devam edegelen bir gece ibâdetidir ki, yalnız Ramazan ayına mahsus olup, Ramazan namazı da denilir. Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin bu namaz hakkında “Nafile olan terâvih namazını kılmak imandandır.” buyurması sebebiyle İmâm-ı Ebû Hanife “Terâvih, sünnet-i müekkededir.” buyurmuşlardır. Sahih hadiseler göre Risâletmeâb Efendimiz (sav) 2-3 gece terâvih namazını cemaatle edâ buyurmuşlardır. Ashab-ı Kirâm Efendimizin fazla taaccumu yüzünden Ümmet-i Muhammede farz olunup edâsını ifâ edemeyip günâhkâr olacaklarından endişe buyurdukları için 4 gece kıldırmayıp herkesin evlerinde münferiden kılmalarını emir buyurmuşlardır. Bu münasebetle “Kim ki Ramazanın şeref ve faziletine inanarak ve Allah-u Teâlâ’nın rızasını dileyerek Ramazan hatırası için namaz kılarsa, onun geçmiş günâhları bağışlanır.” diye nafile olarak terâvih namazını kılmaya teşvik etmişlerdir.

Terâvih namazı, emirü’l-mü’minin Hz.Ömer (ra) zamanına kadar münferiden kılınmış olduğu şer’i delillerle sabittir. Hz. Faruk (ra) cemaatin kiminin yalnız, kiminin de cemaatle bu nafile ibâdeti edâ ettiklerini müşahede etmiş bulunduğu vechile böyle bir nizamsızlığı “İttihadda hayır ve menfaat vardır.” şuuruna göre erkekleri ayrı bir imâm, kadınları da ayrı bir imâm ardında cem ederek cemaatli kılınmasını temin etmiştir. Halife Osman (ra) zamanında erkek ve kadınların bir imâm arkasında kılınmasına başlanmıştır. Ve bundan böyle bu günkü asrımıza kadar cemaatle kılınarak edâsının ictihâd ve ittihadına mâni hiçbir muhalefet vâki olmamıştır. Ve olmayacaktır da. Şu kadarını arz etmek isterim ki: Cemaatle kılınmasını temin eden Halife Hz. Ömer (ra) “Şu terâvihin böyle cemaatle kılınması her vechile ne güzel âdet oldu. Fakat namazlarını gecenin sonuna tehir edip de şimdi uyuyanlar, şimdi namaz kılanlardan daha ziyade hâiz-i fazilettirler.” sözünü de ilâve etmişlerdir. Terâvih namazının adet itibariyle 20 rekât olduğu ictihâdı her vechile tebeyyün etmiş olup, “Terâvih namazı 8 rekâttır.” diyenlerin muhalefeti bâtıl olmuştur. Vakti de gecenin sülüsünde olup, yatsı namazını müteakib kılınmasıdır.