Yalnız cemaatle kılınması meşru olan salât-ı iydeyn ile istiska ve küsûf namazları, iki rekât tavâf ve -mîkâtta mescid varsa- iki rekât ihram namazları, Cuma günü zevalden evvel ve sonra kılınan nafile namazlar müstesna olmak üzere diğer kılınacak cümle nafile namazlarının mescidden ziyade evde veya nâsın görmediği bir mahalde kılınması efdaldir. Şafii’ye göre tahiyyetü’l-mescid de bu müstesnalar meyanına dâhildir. Bu hususta pek çok ehadis-i Nebevî vardır.
Ezcümle: Ebû Dâvud’un Zeyd b. Sâbit’ten (ra) rivâyet ettiği “İnsanın kendi evinde kıldığı (nafile) namaz, benim şu mescidimde kıldığı namazdan efdaldir. Meğerki farz ola.” hadisi ile İbn-i Mâce ve Tirmizî’nin Abdullah b. Sa’d’dan (ra) “Evimde namaz kılmam mı, yoksa mescide namaz kılmam mı efdaldir?” diye sordum. Buyurdu ki: “Benim evimin mescide ne kadar yakın olduğunu görüyorsun ya, böyle iken evimde namaz kılmayı mescide namaz kılmaya tercih ederim. Meğerki farz bir namaz ola.” şeklinde rivâyet ettiği hadisi bu mânada sarihtir.
İmâmete niyet etmemiş bir kimseye cemaaten uyulur. Tatavvu namazları da cemaatle kılınır.
İftitah tekbirini âmden veya sehven terk edenin namazı sahih olmaz; tam olmaz. Mezheb-i erbaanın hükmü budur.