4.5.1.4. Sadaka-i Fıtrın Hükmü


Sadaka-i fıtrın hükmünde ulemâ farz, vâcib, sünnet, mendub olmak üzere ihtilâf etmişlerdir. Şafii, Mâlik, Ahmed hazarâtının mezhebleri, farz olduğu ictihâdındadır. Eimme-i Hanefiyye’ye göre, sadaka-i fıtır vâcibdir. Bir kısım fukahâ da sünnet olduğunu kabul etmişlerdir. Zâhire sahibinin beyanına ve bir rivâyete göre, İmâm Mâlik’in mezhebi de böyledir. Bazı ulemâ da sadaka-i fıtır, bir fi’l-i hayırdır. Zekâttan evvel vâcib idi. Sonra bu vücûb nesh olundu, demişlerdir. Bunların delili olarak istinâd ettikleri haber, Kays ibn-i Ubâde hadisidir. Nesâî’nin, İbn-i Mâce’nin rivâyetlerine göre, müşârünileyh Kays Hazretleri: “Zekât farz kılınmazdan evvel Resûlullah (sav) bize sadaka-i fıtır vermemizi emrederdi. Zekât âyeti nâzil olduktan sonra bize sadaka-i fıtır ile ne emretti, ne de bizi bu sadakadan nehyetti. Biz ise yine bu sadakayı verirdik.” demiştir.

Beyhakî, vücûb-ı fıtrın neshini iddia edenlerin bu tarik-i istidlâllerine cevap vererek diyor ki: “Zekât âyetinin şeref-i nüzûlü, sadaka-i fıtrın farz olmasının sükûtuna delâlet etmez. Çünkü bir farzın nüzûlü, öbür farzın sükûtunu mûcib değildir. Bununla beraber sadaka-i fıtrın vücûbunda ehl-i ilmin ittifakı vardır. Yalnız ihtilâf, farz ismini vermektedir.” İbn-i Münzir daha ileri giderek zekât-ı fıtrın farziyyetinde de icmâ bulunduğunu nakletmiş ise de bu da şâyân-ı kabul değildir. Çünkü bu bâbda eslâf arasında ihtilâf vardır. Mâna itibariyle Hanefiler’le Şafiiler arasında sadaka-i fıtrın hükmünde ihtilâf yoktur. Çünkü farz hükmü lügâvidir, deniliyor. Ve zaten bu bâbda Şafiiler’in iddia ettikleri farz da münkiri ikfâr olunur mahiyette değildir. Eimme-i Hanefiyye, farz ile sünnet arasındaki vücûbdur; farz-ı amelîdir, demişlerdir.