4.4.4. Zekâtta Temlik Şartı
Zekât temlik sûretiyle sarf edilir. Ve bu, zekâtın sarf u ihracında en mühim bir şarttır. Binâenaleyh zekât niyetiyle zekât malından fukaraya ziyafet verilip it’am edilse, zekât yerine geçmez. Meğerki temlik edilmek sûretiyle it’am edilmiş ola. Yine böyle temlik şart olduğu için deliye, sinn-i bulûğa ermemiş olan çocuğa da zekât verilmez. Meğerki delinin, sabînin velisi veya vasîsi tarafından alınarak bunlara sarf edilsin.
Temlik şartını terettüb eden mesâilden bazıları da şunlardır: Mescid, köprü, mekteb, çeşme, yol gibi menâfi-i âmmeye ait olan mebâni inşâsına ve hayır işlerine de zekât malı sarf edilmez. Ölü kefenlenmez, borç takas edilmez.
Yukarıda bildirdiğimiz vechile İslâm dini kendi câmiası içinde aç bir kimsenin bulunmasını istemediği için zekâtı münhasıran fukaranın tehvîn-i maişetine, geçinmesine tahsis etmiştir. Bilâhare fukahâ, zekâtın bu hayır işlere ve menâfi-i umûmiyeye sarf edilebilmesi için şöyle bir çare bulmuşlardır: Zekât malı bir fakire temlik edilip verilir. O da kabul edip aldıktan sonra, o hayır işe sarf edilmesini emr ve ait olduğu hayır müessesesine hibe eder. Sahib-i zekât, zekât sevabına, fakir de kurb ve ibâdet sevabına nâil olur. (Dürrü’l Muhtar: C.2, S.85-86)
Yine bu temlik şartıyla alâkadar olan bir meselede zekât niyetiyle köle azad edilemeyecektir ki, bunun izah etmiştik. Sonra usûlun fürûa, fürûun da usûle, yine böyle zevcenin zevcine, zevcin zevcesine zekâtlarının câiz olmadığını da yukarıda tafsil etmiştik.