3.1.12. Hacca İştirak Edemeyenlerin Yerine Vekil Gönderilmesi


1- İrdâfın (Hayvanın arkasına adam almak, halk arasında terkiye bindirmek.) cevazı: Şu kadar ki bu cevaz, hayvanın güçlü, kuvvetli ve irdâfe mütehammil olmasıyla meşruttur. Resûl-i Ekrem (sav) esnâ-i seferde râhilesine -ki râhile, bünyesi kavî, yüke ve her nev’i seferî meşakkatlere mütehammil deve demektir- redîf almak itiyadında idi.

2- Kadınların ihram esnasında yüzlerini açmalarının cevazı: Hatta Ebû Ömer, bu bâbda icmâ bulunduğunu hikâye etmiştir.

3- Bir âlim, münker ve şer’an memnu’ bir şey gördüğünde onu, mümkün olduğu derecede menetmesinin lüzumu: Bu men’ü tahzir, fesada müeddî olmamakla meşruttur.

4- Rükûb ve nüzûle muktedir olamayacak derece zaif olan kimseye niyâbeten başkasının haccetmesinin cevazı da müstefad olur. İmâm Ebû Hanife ile ashabının; Sevrî, Şafii, Ahmed, İshâk’ın mezhebleri de böyledir. İmâm Mâlik, haccetmeden vefat etmiş olan kimseye vekâleten haccetmek sahihtir; hayattakine sahih olmaz, demiştir. Nehâî gibi bazı eimme-i selef de ne meyyit hesabına, ne de herhangi bir sebeple başkası nâmına vekâleten haccetmek câiz değildir. İsterse hacc ile vasiyet etmiş olsun, demişlerdir. İmâm Mâlik’ten de böyle bir kavil nakledilmiştir. İmâm Şafii ile cumhur-ı fukahâ, farz olsun, nezr olsun, meyyit vasiyet etmiş veyahut etmemiş bulunsun, meyyit nâmına haccedilmek câizdir; meyyitin terekesinde bir hakkıdır, demişlerdir. Sahib-i Tavzih de mezhebimizde (Hanefi) rivâyet olunan iki kavilden kavl-i esahha göre, tetavvuan haccedilmekte istinâbe câizdir, demiştir.

Sahib-i Hidâye bu bâbda bize şu izahatı veriyor: Ehl-i Sünnet ve Cemaat indinde asıl olan, insanın namaz, sadaka, savm gibi ifâ ettiği ibâdetlerin sevabını başka birisi için kılabilmesidir. Çünkü Resûl-i Ekrem (sav) iki koç kurban edip birisini kendisine tahsis, öbürünü de ümmete ihdâ buyurduğu mervîdir. İbadetler üç nev’idir:

1- Sırf mâli olan ibâdetler. Zekât gibi.
2- Sırf bedeni olan ibâdetler. Namaz gibi.
3- Mâli ve bedenîden mürekkeptir. Hacc gibi.

Birinci nev’i’de niyâbet câizdir. İkinci nev’i’de câiz değildir. Üçüncüsünde âciz hâlinde câizdir, kudret hâlinde câiz değildir. Niyâbet için ölünceye kadar bir aczin devamı şarttır. İmâm Muhammed’e göre hacc, niyâbet eden kimseden vâki olur. Öbürü de nafaka sevabına nâil olur. Zâhirî mezhebe göre, niyâbetle haccın hacc olunan kimse hesabına vukuudur.