1.6.9. Cenazeye Kıyam Meselesi

Gerek Müslim, gerek gayr-i Müslim cenazesine Resûl-i Ekrem (sav) Efendimizin kıyam ettiği vâriddir. Bazı fukahâ, husûsen İmâm Ebû Hanife Hazretleri, bu kıyamın nesh edildiğine hükmetmiştir. Nevevî'ye göre nesh yoktur. Bazı fukahâ, kıyamın vâcib olduğuna kâil olmuşlardır. Cenaze geçerken kıyamın edilmesi, fukahâ beyninde ihtilâflıdır. İmâm Ebû Hanife, İmâm Mâlik, İmâm Şafii Hazâratı neshe kâildirler. Bazı ehl-i ilim, benî Âdemin kâffesine şâmil olduğuna kâil olmuşlardır. Şu kadar var ki, cenazeye kıyam fiilinin cevaz-ı âlilesinden, cenazeyi tâzim değil, beşeri kabzeden Zât-ı Ecell-u Â'lâ'ya tazim ederek kalkmak murad edilmiştir. Bu sebepten hayatını ve maişetini ihsan ettiği ve sonra ruhlarını ve hayatlarını alarak bir cüsse-i camide ve hamide hükmüne koyduğunu hatırlayarak, Cenâb-ı Hakk’a tazim vazifemiz olduğunu kıyam ile ispat etmektir. Böyle bir yâd etmeye Müslim cenazesi vesile olduğu gibi, bir Yahudi, bir Nasranî cenazesi de sebep olabilir, demek olur.