İmâm Ebû Hanife ve İmâm Mâlik hazarâtının mezhebleri ve ulemâdan pek çoğuna göre memleketin valisi, meyyitin velisinden ziyade cenaze namazında imâmet hakkını hâizdir. İmâm Ebû Yusuf ile İmâm Şafii, veliyy-i meyyiti, validen ziyade imâmete layık görmüşlerdir. Bazı ehl-i ilime göre de cenaze namazında imâmete o mahallin imâmının hakk-ı takaddümü hâiz olduğuna kâil olmuşlardır.
Ebû Hanife ile İmâm-ı Muhammed’e göre, imâm bir veya iki tekbir aldıktan sonra gelen bir kimse, imâm tekbir alıncaya kadar tekbir almaz, intizâr eder. İmâm ikinci veya üçüncü tekbiri alınca onunla birlikte tekbir alır. İmâm namazdan fariğ olduktan sonra bu kimse, cenaze musalladan kaldırılıncaya kadar fevtettiği bir veya iki tekbiri de alır. İmâm Ebû Yusuf ise bu kimse hemen gelince tekbiri alıp namaza dâhil olur, der. İmâm-ı Şafii’nin ve bir rivâyete göre Ahmed ibn-i Hanbel’in mezhebi budur.