1.2.3. Kadınların Bayram ve Sâir Namazlarda Cemaate İştirak Meselesi

Hanefiyye’nin kavl-i muhtarına göre genç kadının ıydîn (bayram) ile Cuma ve sâir namazlar için mescide çıkmasına cevaz yoktur. İhtiyar kadınların çıkmaları câiz ise de, çıkmamaları efdaldir. Bayram namazına çıkanlar -Ebû Hanife’den bir rivâyete göre- salâtı ıyd’i kılarlar, diğer rivâyete göre ise kılmazlar. Yalnız teksîr-i sevâd-ı Müslimîn eder, Müslümanların dualarından intifa eylerler. Hâiz olanlar ise musallanın haricinde kalıp yalnız duaya iştirak ederler. Her hâlde de süsten ârî olarak ve koku sürünmeyerek giderler. Mezheb-i Şafii’ye göre -İmâm-ı Nevevî’nin beyan ettiği üzere- genç kadının gitmesi, havf-ı fitneye binâen mekruhtur. Bazıları ihtiyata meylederek gençlerin çıkmalarını mekruh görmüşlerdir. Ebû Hanife’ye göre -karanlığı setre evfak bulduğu için olacak- öğle ve ikindi namazlarından gayrisi için kocakarılar çıkabilirler. Ebû Yusuf ile Muhammed’e göre ise kocakarılar, beş vakit mescide çıkabilirler. Bazılarına göre, fitne ihtimali daima vâki olabileceği için genç ve ihtiyarlar bütün kadınların çıkmaları mekruhtur.

Kadınların cemaatlere devam edip geri saflarda durdukları malûmdur. Şu kadar vardır ki Ümmü’l-mü’minin Âişe’nin (rha) beyan buyurmuş olduğu şu hadisi şerife dikkat lâzımdır. “Nebiyy-i Ekrem (sav) şimdiki kadınların ihdas ettikleri fart-ı ziyneti idrak buyurmuş olsaydı, Benî İsrâil kadınlarının dışarıya çıkmaktan (yahut mescide girmekten) menolundukları gibi bu kadınları da men buyururdu.” hadisine nazaran camilere gitmeleri ve çarşı ve pazarlarda gezinebilmeleri için emn ü fitnenin meşrut olduğu da muhakkaktır.