3.1.1.6. Vücûb-ı Hacca Delil


Sûre-i Âl-i İmrân Âyet: 97- Hacc yoluna gücü yeten herkesin Beyt-i Şerif’i ziyaret etmesi, Allah’ın nâs üzerinde elbette vâcib bir hakkıdır. Her kim bu hakkı tanımazsa, Allah(ın onlara ihtiyacı yoktur. O) her hâlde âlemlerden çok ganîdir.

Cumhur-ı ulemâya göre haccın vücûbu, vücûb-ı müteaddide ile te’kid buyrulmuş olan bu âyet-i kerime ile sabit olmuştur. Bazı âlimler de “Allah için hacc ve umreyi tamamlayınız!” (Bakara Sûresi Âyet: 196) kavl-i şerifi ile haccın vücûbu sabit oldu, demişlerdir. Tabii ki, cumhurun delili daha zâhirdir.

Haccın vücûbu, Kitabullah ile bu sûretle sabit olduğu gibi sünnetle, icmâ-ı ümmetle, delil-i makul ile de sabittir.

Haccın Sünnet Olarak Delili

Haccın erkân ve kavâid-i İslâm’ın bir rüknü ve kâidesi olduğuna dâir birçok ahâdis-i şerife vârid olmuştur. Aşağıdaki ahâdis-i şerif bu cümledendir.
Buharî’nin Abdullah ibn-i Ömer’den (ra) rivâyetine göre Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “İslâm beş şey üzerine bina olunmuştur: Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in (sav) Allah’ın Resûlü olduğuna şahâdet etmek, namaz kılmak, zekât vermek, haccetmek, Ramazan orucunu tutmak.”

İcmâ Delili

Bu âyât-i kerime ve ahâdis-i Nebevîyye’nin sarahatine mebni bütün İslâm ümmetinin haccın farz-ı dini olduğunda ittifak etmeleridir.

Delil-i Makul

Bu bâbdaki delil-i makul de şu sûretle takrir olunur: Bütün ibâdetlerimiz Hakk-ı ubûdiyeti ifâ veyahut şükr-i nimeti edâ maksadıyla vâcib olmuştur. Haccda bunun ikisi de mevcuttur.